fesat — is., dı, Ar. fesād 1) Bozukluk Mide fesadı. Ahlak fesadı. 2) Karışıklık, kargaşalık, ara bozuculuk Birçokları kahveleri fesat yatağı saymayı sürdürürler. S. Birsel 3) Hile 4) sf. Herhangi bir konuda iyimser olmayan, kötü yorumlayan (kimse) Sen de … Çağatay Osmanlı Sözlük
fesat kumkuması — is. Fesat kaynağı, ortaklığı karıştırmayı huy edinmiş, kötülük peşinde koşan kimse Ona bu akılları öğreten, hep o fesat kumkuması teres. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
fesat karıştırmak — hile yapmak ... resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma ... suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
fesat — (A.) [ دﺎﺴﻓ ] bozukluk, kötülük … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
fesat çıkarmak (veya fesada vermek) — ara bozmak, ortalığı karıştırmaya çalışmak, insanları birbirine düşürecek işler yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
içi fesat — sf., dı Her an kötülük düşünen … Çağatay Osmanlı Sözlük
fitne fesat çıkarmak — 1) ara bozucu söz söylemek 2) ara bozucu davranışta bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak) — fesat karıştırmak, arabozanlık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ERŞ — Fesat, niza, ihtilaf, rüşvet. * Fışkırmak. * Tırmalamak. * Fık: Yaralanan veya kesilen bir uzuvdan dolayı verilmesi lâzım gelen diyet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
American cuisine — For other uses, see American cuisine (disambiguation). See also: Global cuisines … Wikipedia
Mqabba — Il Kunsill Lokali tal Imqabba Local council L Imqabba … Wikipedia